Nefret edildi, sevildi, görüldü: Mimar Hinrich Baller, Berlin'in şehir manzarasını nasıl şekillendirdi

Bachmann Evi'nin az sayıdaki fotoğrafından birini bulan herkes, ağaçların ardında saklı mimariyi bulacaktır. İsviçre, Hinwil'deki ev, neredeyse tamamen bitkilerle kaplı, yemyeşil, yabani bitki örtüsüyle çevrilidir; yuvarlak, eğimli çatısı, çıplak bir beton yapının üzerine neredeyse sevgiyle eğilmiş, ancak tahmin edilebilir.
Hinrich Baller'ın öncülleri, bu ilk evinde de açıkça görülüyor: zıt bir biçimsel dil, absürt jestleri bile kucaklama cesareti ve doğa ile çevrenin bütünleşmesi. Baller, 1966'da bu evi kendi planlarına göre inşa ettirdi; bir patronun sayesinde mümkün olan ilk tamamlanmış mimari eseriydi.
1936 yılında Pomeranya'nın Stargard kentinde doğan mimar, bu evi daha önce eşi Inken Baller ile birlikte tasarlamıştı; ikili, 1967 ile 1989 yılları arasında Berlin'de ortak bir mimarlık ofisi işletmiş, birkaç yıl sonra da evlilikleri boşanmayla sonuçlanmıştı.

Berlin genel olarak: Almanya'nın başkenti, Charlottenburg Teknik Üniversitesi'nde mimarlık ve müzik eğitimini tamamlamış olan Baller'in ana faaliyet şehriydi. Berlin'de düzinelerce ev inşa etti ve kendine özgü mimarisiyle şehir manzarasının şekillenmesine katkıda bulundu. Bu mimari, en iyi ihtimalle Art Nouveau ve çağdaş organik tasarım detaylarını bir araya getirse de, herhangi bir ana akım akıma atfedilmesi neredeyse imkânsızdı.
İsyankar, neşeli, sosyal ve kendine has bir güzelliğe sahip.
Uzman literatüründe, binalarından "en iyi ihtimalle egzotik bir marjinal fenomen" olarak bahsedildiği ve daha çok Berlin sanat ve şehir dergilerinde tartışıldığı söyleniyor. Yaklaşık dört yıl önce Tip dergisinde çıkan bir makalede "Bu mimari mi yoksa ballaballa mı?" diye sorulmuştu; bu soru, Berlin'de, hatta özel çevrelerde bile yeni tartışmalara yol açmaya devam ediyor.
Bazıları Baller'in organik çizgileri, yükselen balkonları ve eğri açılarıyla özel ve kamusal binalarının "taş Berlin"e canlı ve hatta esprili bir hava kattığını takdir ederken, bazıları da oksitlenen bakırın nane yeşili rengine boyadığı evlerini acı bir zevk sapması olarak görüyor.

Hinrich ve Inken Baller'in ortak çalışması, 2023 yılında Alman Mimarlar Birliği'nin Büyük BDA Ödülü'ne layık görüldüğünde, onu "asi, neşeli, sosyal ve kendine özgü bir güzelliğe sahip" olarak nitelendirdiler. Jüri, "sosyal konut koşulları altında, ana akımın ötesinde şaşırtıcı çözümlere yol açan, bağımsız ve ekolojik odaklı bir tasarım yaklaşımını" övdü.
Daha bu hafta sonu, mimar Doris Piroth ile ikinci evliliğini yapan Hinrich Baller'in 23 Temmuz'da 89 yaşında hayatını kaybettiği duyuruldu. Berlin'de bu tartışmalı binalar uzun süre onun anısını yaşatacak:
Fotoğraf galerisi: Hinrich Baller Berlin'de








Berliner-zeitung