ABD, Ukrayna ile ateşkes görüşmelerinde ilerleme sağlanamaması halinde Rusya'ya yeni yaptırımlar uygulanacağı uyarısında bulundu.

ABD Başkanı Donald Trump ile Rus mevkidaşı Vladimir Putin arasında yapılması planlanan telefon görüşmesinin hemen öncesinde ABD, Kremlin'e baskıyı artırıyor. Dışişleri Bakanı Marco Rubio, CBS News'e yaptığı açıklamada, Rus hükümetinin yeni yaptırımlar olasılığından haberdar edildiğini ve son haftalarda bu konuda "oldukça net" davrandığını söyledi. Trump ve Putin, Rusya'nın Ukrayna'ya karşı başlattığı saldırgan savaşı sona erdirme olasılığını ele almak üzere pazartesi günü tekrar görüşmeyi planlıyor.

Rubio, cumartesi günü (yerel saatle) kendisine yöneltilen soruya, Ukrayna görüşmelerinde ilerleme kaydedilmemesi halinde parlamentoda ek önlemler alınmasından yana geniş bir çoğunluğun bulunduğunun Moskova'ya açıkça iletildiğini söyledi. Yönetim, müzakerelere yer açmak için Kongre'den bir erteleme talep etse de, süreci durduramaz. Rubio, Moskova'nın sadece zaman kazanmaya mı çalıştığı sorusuna, "Şu anda tam olarak bunu test ediyoruz" yanıtını verdi.

ABD'de yaptırımlar genellikle yürütme organıyla birlikte uygulanıyor. Ancak Kongre yeteri kadar büyük bir çoğunluğa sahip olursa bunları hükümete dikte de edebilir.

Trump, planlanan telefon görüşmesiyle ilgili olarak, "Umarım verimli bir gün olur, ateşkes sağlanır ve bu çok şiddetli savaş (...) sona erer." dedi. Kremlin planlanan telefon görüşmesini doğruladı. İki başkan, Trump'ın Ocak ayında göreve gelmesinden bu yana iki kez telefonda görüştü. ABD Başkanı, Rusya'nın Ukrayna'daki saldırganlık savaşını mümkün olan en kısa sürede sona erdirme hedefini açıkladı.

Cuma günü Ukraynalı ve Rus müzakereciler, savaşın sona erdirilmesini müzakere etmek üzere üç yıldan fazla bir süre sonra ilk kez İstanbul'da bir araya geldi. Taraflar geniş çaplı esir değişimi konusunda uzlaşabilse de ateşkes konusunda bir anlaşma sağlanamadı.

Bu arada, Şansölye Friedrich Merz (CDU), İtalya'nın Ukrayna'daki savaşı sona erdirmek için Avrupa'daki çabalara daha fazla dahil olması çağrısında bulundu. Merz, cumartesi akşamı Roma'da sağcı Başbakan Giorgia Meloni ile yaptığı görüşmenin ardından, "İtalya'nın burada bir rol oynaması gerektiği konusunda anlaştık" dedi.

Şansölye, İtalya'ya yapacağı ilk ziyarette bunun tam olarak ne anlama geleceğini söylemedi. Önümüzdeki günlerde diğer Avrupa ortaklarıyla da görüşmelerde bulunacağını duyurdu. "Avrupa Birliği içinde bölünmemize izin vermemeliyiz. Birinci veya ikinci sınıf üyeler de yok."

İtalya'da, Meloni'nin Fransa, İngiltere, Polonya ve Almanya'dan devlet ve hükümet başkanlarının son Kiev ziyaretinde hazır bulunmaması bazı tepkilere yol açtı. Medyada yer alan haberlere göre, bu durum Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un teşvikiyle gerçekleşti. Meloni, isim vermeden, "Batı'nın hayati ve temel birliğini baltalamakla tehdit eden kişisel hassasiyetlerden vazgeçmenin zamanı gelmiş olabilir" dedi. Meloni'nin tarafsız selefi Mario Draghi de daha önce Kiev'e yaptığı ziyarette hazır bulunmuştu.

Merz, Rusya'ya yeni yaptırımlar uygulanması halinde, Baltık Denizi'ndeki Kuzey Akım doğalgaz boru hatlarının yeniden faaliyete geçirilmesinin engellenmesi yönündeki AB Komisyonu önerisini desteklediğini açıkça belirtti. Bunu Roma'da Meloni ile yaptığı görüşmenin ardından söyledi.

Merz, geçen cumartesi günü Kiev'e yaptığı ziyarette Macron, İngiltere Başbakanı Keir Starmer ve Polonya Başbakanı Donald Tusk ile birlikte Rusya'ya 30 günlük ateşkesi kabul etmesi için bir ültimatom vermişti. Reddedilmesi halinde yaptırım uygulanacağı tehdidinde bulundular. Ancak Rusya bu süreyi kaçırdı.

Şimdi Avrupalılar, öncelikli olarak finans ve enerji sektörlerini etkileyecek yeni bir yaptırım paketi hazırlamak istiyor. AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, Cuma günü Kuzey Akım'a ilişkin ilk ayrıntıları açıkladı.

Rubio, Vatikan'ın Rusya ile Ukrayna arasında olası ileri görüşmeler için mekan sağlama teklifini -sadece Putin ile Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski arasında olası bir görüşme için değil, aynı zamanda diğer müzakereler için de- "çok cömert" olarak nitelendirdi. Orada bütün taraflar rahat edebilir. Rubio, "Umarım düzenli görüşmelerin yapıldığı ve Vatikan'ın seçeneklerden biri olma fırsatına sahip olduğu bir noktaya geliriz" dedi.