Sonbahar değerlendirmesi: Esrar yasası kalacak mı?



Esrar Yasası, eski Sağlık Bakanı Karl Lauterbach (SPD) tarafından hazırlandı. / © Imago/Political-Moments
Almanya'da esrar, Nisan 2024'ten beri sıkı koşullar altında yasal. Trafik Işığı koalisyonunun yasası, özellikle Hristiyan Demokrat Birliği (CDU/CSU) tarafından sert eleştirilere maruz kaldı. Seçim kampanyaları sırasında Hristiyan Demokrat Birliği (CDU) ve Hristiyan Demokrat Birliği (CSU), kısmi yasallaştırmayı geri çekme sözü vermiş, ancak koalisyon ortağı SPD'ye karşı bu talebi kabul ettirememişti. Koalisyon anlaşması, yasanın 2025 sonbaharında açık uçlu bir değerlendirmesini öngörüyor. Trafik Işığı koalisyonu da böyle bir soruşturmayı zaten planlamıştı.
Yasanın çocuk ve gençlerin korunması üzerindeki etkisini ve çocuk ve ergenlerin tüketim davranışlarını inceleyen ilk değerlendirmenin 1 Ekim'de yapılması planlanıyor. Ayrıca, yetiştirme birliklerindeki bulundurma ve dağıtım miktarlarının değerlendirilmesi de planlanıyor. Esrarla ilgili organize suçlar üzerindeki etkisine dair bir ara raporun da gelecek yıl yayınlanması planlanıyor. Esrar Yasası yürürlüğe girdikten sonraki dört yıl içinde kapsamlı ve nihai bir değerlendirme yapılması planlanıyor.
Federal hükümetin ilk ara raporu henüz gizli tutuluyor. Ancak, son aylarda Almanya'da esrar tüketimini inceleyen birkaç çalışma yayınlandı. Bu hafta , Federal Halk Sağlığı Enstitüsü'nün (BIÖG) 2025 İlaç Afinitesi Çalışması sunuldu. Enstitünün analizi, 18 yaş altı gençler arasında esrar tüketiminin 2015'ten bu yana hafif bir düşüş gösterdiğini ortaya koydu. Kısmi yasallaştırmanın giderek artan sayıda gencin esrar kullanımına yol açacağı yönündeki sıkça dile getirilen endişe, şimdilik doğrulanmadı.
Ancak 18-25 yaş arası genç yetişkinlerde bu eğilim farklı. BIÖG analizi, son bir yıl içinde esrar tüketen genç erkeklerin oranının 2015'te %20,6'dan 2025'te %31,6'ya yükseldiğini gösteriyor. Genç kadınlar arasında ise aynı dönemde %9,7'den %18,8'e bir artış gözlemlendi. BIÖG verileri, genç yetişkinler arasındaki tüketimin öncelikle 2015 ile 2021 yılları arasında arttığını ve o zamandan beri benzer şekilde yüksek bir seviyede kaldığını da gösteriyor.

pharmazeutische-zeitung