Özetler / Küresel Genel Bakış

Sırasıyla 2024 ve 2025 gemi koleksiyonlarını tanıtmak üzere Brezilya'nın Rio de Janeiro kenti ve Meksiko'ya seyahat eden Carolina Herrera, bir sonraki podyum gösterisinin 18 Eylül'de İspanya'nın Madrid kentinde gerçekleşeceğini ve 2026 ilkbahar-yaz koleksiyonunu tanıtacağını duyurdu. Bu, Venezuelalı tasarımcının yarattığı markanın resmi New York Moda Haftası takvimi dışında düzenleyeceği ilk büyük defile olacak.

Markanın kreatif direktörü Wes Gordon, "Madrid, tarihi, sanatı, kültürü ve mirasıyla her zaman dünyadaki en sevdiğim şehirlerden biri olmuştur." diyor. "Canlı bir enerjiye ve canlı bir kültüre sahip, güzellik ve neşeye dair benzersiz bir vizyona sahip sayısız yaratıcıya ev sahipliği yapıyor. Madrid'i her ziyaret ettiğimde ilhamla yeniden şarj oluyorum."

Bu etkinlik sadece yeni koleksiyonu tanıtmak için değil, aynı zamanda koleksiyonun ilham kaynağı olan şehre de saygı duruşunda bulunmak için tasarlanacak. Carolina Herrera, bu saygı duruşunun bir parçası olarak, ülkenin zengin zanaatkarlık ve ifade geleneğine duyduğu saygının bir göstergesi olarak, seçkin İspanyol zanaatkarlar ve yaratıcılarla iş birliği yaparak, onların eserlerini koleksiyona dahil edecek. Marka, 2026 yılında resmi New York Moda Haftası takvimine dönmeyi planlıyor.

Louis Vuitton, 2025 sonbaharında La Beauté Louis Vuitton'u piyasaya sürerek yeni bir çığır açacak. Alanında en etkili profesyonel olarak kabul edilen ünlü İngiliz makyaj sanatçısı Pat McGrath'ın yöneteceği Fransız markanın ilk makyaj koleksiyonu olacak.

Louis Vuitton'un bu sektöre ilk girişi olsa da güzellik dünyasıyla bağı yeni değil. Ev, kurulduğu günden bu yana parfümlerinin yanı sıra özel tuvalet çantaları da tasarlıyor.

Louis Vuitton Makyaj Kreasyon Direktörü Pat McGrath, “Louis Vuitton defilelerinin perde arkasında 20 yılı aşkın bir süre çalıştıktan sonra, olağanüstü ustalık, yaratıcılık ve yenilikçiliğin bir füzyonu olan La Beauté Louis Vuitton'un lansmanına katkıda bulunmaktan heyecan duyuyorum” dedi. "Güzellik basit bir ürünün çok ötesine geçer. Ortaya çıkarmak üzere olduğumuz şey bu evreni tamamen yeni bir boyuta taşıyacak."

Şirketten yapılan açıklamaya göre, ürün hakkında daha fazla bilginin önümüzdeki aylarda açıklanması bekleniyor.

Lüks moda evleri, 2026 cruise ve resort koleksiyonlarını tanıtmak için dünya destinasyonlarını podyumlara dönüştürmeye devam ediyor. Sezon, Chanel'in nisan ayı sonlarında İtalya'nın Como Gölü kıyısındaki Villa d'Este'de yaptığı defileyle başladı. Daha sonra aynı ülkede, 15 Mayıs'ta sıra Gucci'nin, firmanın kurulduğu şehir olan Floransa'daydı.

Gündem bu hafta 22'sinde Fransız markası Louis Vuitton'un, güneydoğu Fransa'daki Provence-Alpes-Côte d'Azur bölgesinde yer alan Avignon'daki papalık sarayında gerçekleştireceği podyum gösterisiyle devam ediyor. Site UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde yer almaktadır.

Ayın sonunda, 27'sinde Dior, sanat yönetmeni Maria Grazia Chiuri'nin memleketi olan İtalya'nın Roma kentine varacak. Max Mara, 2026 yılı gemi turu defile programını tamamlamak için İtalya'yı da seçti. Marka, 17 Haziran'da Napoli'de iki günlük bir deneyim ve merakla beklenen podyum gösterisinin de aralarında bulunduğu bir dizi etkinlikle koleksiyonunu tanıtacak.

2025 yılının en çok beklenen işbirliklerinden biri artık gerçek oluyor. Bu yeni simbiyoz, modacıyı ve ayakkabı yapımcısını kendi yaratıcı dillerinin yorumuyla bir araya getiriyor ve ortaya iki tamamlayıcı üründen oluşan bir kapsül ayakkabı koleksiyonu çıkıyor: Maison Margiela by Christian Louboutin - Christian Louboutin by Maison Margiela.

Sırasıyla üç ve dört ayakkabı modelinden oluşan bu kapsüller, her iki markanın özünü bir araya getirerek, her ikisinin de kendine özgü özelliklerini ve karşılıklı etkileşimlerini ortaya koyuyor. Koleksiyonun en dikkat çeken ve genel olarak öne çıkan parçaları arasında ikonik ayrık burun tasarımının yeni yorumu, kavisli burunlar ve el yapımı kristallerle işlenmiş tasarımlar yer alıyor. Ayrıca, teklifte Christian Louboutin'in baştan çıkarıcı siluetlerinden birçoğu yeniden tanımlanıyor ve tabii ki kırmızı renk mevcut. Tasarımlardan birinde kırmızı oje lekesini çağrıştıran fırça darbelerine yer verilerek, ikonik kırmızı tabanın tarihine gönderme yapılıyor.