Yargı Seçimi: Aguilar Ortiz önde, muhalefet iptal istiyor

Meksika'nın tarihi yargı seçimi, Hugo Aguilar Ortiz'in Yüksek Adalet Mahkemesi başkanlığı için sayıma liderlik etmesiyle yeni üyelerini belirlemeye başladı. Ancak süreç, düşük vatandaş katılımı ve iptali için güçlü muhalefet çağrılarıyla gölgelendi.
Meksika'nın tarihi yargı seçimi ön sonuçlarını açıklamaya başladı. Oyların %86,9'unun sayılmasıyla, Oaxaca'dan Mixtec kökenli bir avukat olan Hugo Aguilar Ortiz, Ulusal Adalet Yüksek Mahkemesi (SCJN) başkanlığı için önde gelen aday olarak ortaya çıkıyor. Aguilar Ortiz, oyların %5,2'siyle sayımda önde geliyor, bu da yaklaşık 4,93 milyon oya denk geliyor. Onu %4,9 (4,68 milyon oy) ile Yargıç Lenia Batres yakından takip ediyor ve üçüncü sırada %4,3 ile Yasmín Esquivel yer alıyor.
Hugo Aguilar Ortiz'in kariyeri dikkat çekicidir; Anayasa Hukuku alanında yüksek lisans derecesine sahiptir ve 1990'ların sonlarında San Andrés görüşmeleri sırasında Zapatista Ulusal Kurtuluş Ordusu'na (EZLN) danışmanlık yapmıştır. SCJN başkanlığına olası yükselişi, onu Benito Juárez'den bu yana Mahkeme'nin ilk yerli başkanı yapacaktır; bu, ülke için büyük tarihi ve sosyal öneme sahip bir olaydır.
Bu seçimin önemine rağmen, vatandaş katılımı oldukça düşüktü ve tahminler seçmenlerin %12 ila %13,3'ü arasında olduğunu gösteriyordu. Bu düşük katılım, böylesine kapsamlı bir kurumsal dönüşüm için popüler yetkinin meşruiyeti hakkında temel soruları gündeme getiriyor.
Muhalefet sert tepki gösterdi. Kurumsal Devrimci Parti (PRI), seçimin iptalini talep edeceğini resmen duyurdu ve bunu bir "saçmalık" olarak nitelendirdi. Argümanları, boşa harcanan oyların yüksek sayısı ve seçim sürecine "federal hükümetin açık katılımı" olarak kınadığı şey üzerine yoğunlaşıyor. Ulusal Eylem Partisi (PAN) ise süreci sert bir şekilde eleştirerek, yargının "dürüstlük, yeterlilik veya tarafsızlık filtreleri olmaksızın sandık heveslerine" teslim edildiği gerçeğine gönderme yaparak, bunu "öngörülen bir başarısızlık" ve "derin bir kurumsal gerileme" olarak nitelendirdi.
Muhalefet şikayetleri arasında, seçmenleri ikna etmek için dağıtılan iktidardaki Morena partisiyle aynı çizgide olan adayların listelerinin bulunduğu bildiriler olan "akordeonların" kullanımı da yer alıyor. Bu uygulama bir seçim suçu ve oy hakkının özgür ve akılcı bir şekilde kullanılması için ciddi bir garanti eksikliği olarak kabul ediliyor. Düşük katılım ve siyasi müdahale suçlamalarının birleşimi bir paradoks yaratıyor: Adalet sistemini demokratikleştirmeyi amaçladığı varsayılan bir reform, geniş kesimler tarafından demokratik ilkeleri ve yargı bağımsızlığını baltalayan bir süreç olarak algılanıyor.
Yüksek Mahkeme yargıçlarının sayısının 11'den 9'a düşürülmesini ve görev sürelerinin 15'ten 12 yıla kısaltılmasını içeren söz konusu yargı reformu, Meksika'da adalet sisteminin siyasallaşması ve kuvvetler ayrılığının zayıflaması olasılığı konusunda yoğun tartışmalara yol açtı.
Eski Cumhurbaşkanı Ernesto Zedillo ve çeşitli kurumlar gibi eleştirmenler, bu reformun "adaletin uygulanmasını siyasallaştırabileceği ve Mahkeme'yi tek bir partinin çıkarlarına tabi kılabileceği" konusunda endişelerini dile getirdiler; bu durum, yargı bağımsızlığı açısından önemli sonuçlar doğuracak ve Latin Amerika'da demokrasi açısından endişe verici bir emsal oluşturacaktır.
Endişe, yeterli filtreler olmadan halk seçiminin, gerekli deneyim veya tarafsızlığa sahip olmayan yargıçların atanmasına yol açabileceğidir. Buna karşılık, Claudia Sheinbaum gibi reformun savunucuları, yargıçların halk tarafından seçilmesinin adaleti demokratikleştirme, yolsuzlukla mücadele ve yargı sistemini halk için daha "hızlı" ve erişilebilir hale getirme yolunda temel bir adım olduğunu savunuyorlar.
La Verdad Yucatán