Yalnızlığın ve işitme kaybının beyninize zarar verebileceğini biliyor muydunuz? Bilim bunu söylüyor.

İsviçre'deki Cenevre Üniversitesi (UNIGE) , yaşlı yetişkinlerde işitme kaybı ve yalnızlığın bilişsel gerileme üzerindeki etkisini analiz eden bir çalışma yürüttü. Sonuçlar Communications Psychology dergisinde yayınlandı.

Çalışmaya 50-99 yaşları arasında 33.000 kişi katıldı ve iki yıl sürdü. Katılımcıların sağlık, sosyal ilişkileri ve bilişsel performansları epizodik bellek ve sözel akıcılık testleri kullanılarak değerlendirildi. Sonuçlar, sağır olmanın ve yalnız veya izole bir şekilde yaşamanın hafıza kaybını hızlandırabileceğini gösterdi.

Yayında, "Özellikle sosyal izolasyon ve/veya yalnızlığı birleştiren profiller, tüm alanlarda daha düşük bilişsel performansla ilişkilendirildi. Dahası, 'izole olmayan ama yalnız' profilinde, işitme kaybının epizodik hafıza bozukluğuyla, izole olmayan ve yalnız olmayan profillere kıyasla daha güçlü ve olumsuz bir ilişkisi olduğu" belirtiliyor.

İşitme kaybı ile beyin hasarı arasındaki ilişkinin ilk kez ortaya çıkışı değil bu: Birkaç ay önce 'Jama Neurology' dergisinde yayınlanan bir çalışma, işitme kaybı ile Alzheimer arasında bir ilişki bularak bilim camiasının dikkatini çekmişti.

León Gonzalo Corvera tarafından yürütülen "Achieve" adlı araştırmada, farklı işitme yeteneklerine sahip üç grup insan izlendi ve hafif işitme kaybı olanlarda Alzheimer riskinin iki kat fazla olduğu bulundu.

Grup iki gruba ayrıldı: İlk gruba bir dizi beyin uyarıcısı verilirken, diğerlerine işitme cihazları verildi. İkinci grupta, bilişsel gerilemede yalnızca üç yılda yüzde 48'lik bir azalma görüldü.

Corvera, " İşitmeden doğan bir çocuk ile yetişkin bir çocuk arasındaki farkı vurgulamak istiyorum. Çünkü çocuklar aynı durumda değiller. Doğumdan itibaren beyinleri farklı şekilde adapte oluyor. İşitme yetisine sahip bir hayata adapte olup bunu kaybeden biri, Alzheimer hastalığı gibi başka sorunlar da yaşayacaktır," diye ekledi.

Ayrıca yaşlılarda işitme kaybının erken teşhisinin, ileride oluşabilecek işitme kayıplarının önlenmesine ve yaşlılıkta yaşam kalitesinin artırılmasına yardımcı olacağı konusunda da bilgi verdi.

Dünya Sağlık Örgütü'ne (WHO) göre bu hastalık dünya genelinde yaklaşık 475 milyon, Kolombiya'da ise yaklaşık 600 bin kişiyi etkiliyor.

Kuruluş, 12-35 yaş arası gençlerin yaklaşık yüzde 50'sinin, yani 1,1 milyar insanın, maruz kaldıkları yüksek ses seviyeleri nedeniyle işitme kaybı riski altında olduğu konusunda uyarıyor. Dahası, 2050 yılına kadar yaklaşık 900 milyon insanın, yani dünya nüfusunun onda birinin bundan etkileneceği öngörülüyor. İşitme kaybı yaşama olasılığı en yüksek olanlar ise çocuklar ve yaşlı yetişkinler.

İşitme kaybını gösteren beş belirti şunlardır: