Starmer'ın Gazze'deki atılımı herkesi memnun etmeyecek

Downing Caddesi hafta sonunda Filistin'in tanınmasının "bir ne zaman olacağı" meselesi olduğunu söyledi.

Peki neden şimdi?

Sir Keir Starmer Salı günü yaptığı açıklamada, " Filistin devletini Eylül ayında Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nda tanıyacağız " dedi. Bu da bir başka U dönüşü gibi görünüyor.

Siyaset son dakika: Başbakan'ın Filistin planı 'absürt'

Geçtiğimiz hafta başbakana tanınması çağrısında bulunan 250'den fazla milletvekilinin , çoğunluğu İşçi Partisi'nden olanların baskısı mıydı? Neredeyse kesinlikle.

Başbakan, hükümet politikalarına karşı isyan etmeye hazırlanan İşçi Partisi milletvekillerinin baskılarına boyun eğmek için artık çok sayıda yönteme sahip.

Tüm partilerden oluşan uluslararası kalkınma komitesinin başkanı olan İşçi Partisi Milletvekili Sarah Champion'un organize ettiği mektupta Başbakan'a, hükümetin şu anda New York'ta düzenlenen Birleşmiş Milletler Orta Doğu konferansında Filistin'i tanıması talep ediliyordu.

Dışişleri Bakanı David Lammy, Downing Caddesi'ndeki neredeyse boş bir odada, televizyon kameralarına ve sadece iki gazeteciye Sir Keir'in verdiği sözü tekrarladığında coşkuyla alkışlandı.

Ancak bazı koşullar var. İsraillilerin ilk tepkileri de pek iç açıcı değildi.

Başbakan, önce " Gazze'deki korkunç duruma son verin", ardından "ateşkes, Batı Şeria'da ilhak yok ve iki devletli çözümü sağlayacak uzun vadeli bir barış süreci" gerektiğini söyledi.

Dedikleri gibi, iyi şanslar.

Başbakan'ın tutumundaki değişim milletvekillerinin baskısı sonucu olmadıysa, kabine içinde olası bir isyan mı söz konusu?

Bakanların şezlonglarından zorla çıkarılıp 10 Downing Caddesi'ndeki toplantıya şahsen katılmak yerine uzaktan görüşmelerine izin verilmesinin ardından uzun bir kabine toplantısı gerçekleşti.

Toplantı öncesinde, aralarında önemli isimlerden Lammy ve Başbakan Yardımcısı Angela Rayner'ın da bulunduğu yedi kabine bakanının Filistin'in tanınmasını desteklediği bildirilmişti.

Dolayısıyla evet, Başbakan, kabine bakanlarının tanınmaya karşı hareket etme ve direnme biçimlerinin sürdürülemez hale geldiğini görebiliyordu.

Cumhurbaşkanı Macron'un baskısının bir sonucu muydu? Bu da kesinlikle önemli bir etkendi. Cumhurbaşkanının resmi ziyareti sırasında yaşanan "kankalık"tan sonra, iki lider hafta sonu uzun uzun görüştü.

Filistin'i tanımanın pratikte ne gibi bir fark yaratacağı sorulduğunda Sir Keir, amacın Gazze'deki koşulların iyileştirilmesine yardımcı olmak olduğunu söyledi.

Devamını oku: İngiliz Filistinliler Başbakan'ın planına saldırdı Açıklama: Filistin devletini tanımak mı? Gazzeli çocuklar 'çöp yığınlarından yemek yiyor'

Başbakan, açıklamasından önce İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve Gazze'ye hava yoluyla yardım gönderme operasyonuna öncülük eden Ürdün Kralı'na bilgi verdi. Önümüzdeki saatlerde dünya liderleriyle daha fazla telefon görüşmesi yapılması planlanıyor.

Sir Keir, İsrail Başbakanı ile nüfuzunu kullanarak Gazze'ye yardım ulaştırılacağına dair İskoçya'daki görüşmeleri sırasında Başkan Trump'tan ne gibi güvenceler aldığına ilişkin soruyu yanıtsız bıraktı.

Başbakan'ın da kabul ettiği gibi, bu en acil öncelik. Başkan Trump, Gazze'den gelen korkunç televizyon görüntüleri hakkında konuşurken, akılda kalıcı bir şekilde "Bunu sahte yapamazsınız" ve "her zerresine kadar" yiyecek getirilmesine izin verilmesi gerektiğini söylediğinden, İskoçya'da Sir Keir'in ricalarını gerçekten dinlemiş gibi görünüyor .

Dolayısıyla, milletvekilleri ve bakanların baskılarına boyun eğmiş olsa bile, Sir Keir son 48 saat içinde önemli bir atılım gerçekleştirdi.

Elbette herkesi memnun etmeyecektir, ancak Ortadoğu'da hiçbir politikacı bunu başaramadı.