Batı Nil virüsü geri döndü. Nerede bulundu ve bilmeniz gerekenler

Batı Nil virüsü, geçtiğimiz hafta Ontario'nun birçok bölgesinde, aralarında Toronto'nun da bulunduğu yerlerde sivrisineklerde tespit edilmesiyle Kanada'ya bir sezon daha geri döndü.
Niagara Bölgesi Halk Sağlığı Salı günü, Ontario'nun Welland kentindeki sivrisineklerde Batı Nil virüsü tespit edildiğini doğruladı; Toronto ve York Bölgesi ise geçen hafta sonu böceklerde ilk pozitif vakaları bildirdi.
Çarşamba günü itibarıyla Kanada'da virüse dair herhangi bir insan vakası bildirilmedi, ancak bu durum sağlık çalışanlarını dikkatli olunması konusunda uyarmaktan alıkoymuyor.
Toronto Genel Hastanesi'nde bulaşıcı hastalıklar uzmanı olan Dr. Isaac Bogoch, "Ateş yapıp yapmadıklarına bakılmaksızın, hiç kimse sivrisinekler tarafından ısırılmak istemez" dedi.
Kanada Enfeksiyon Önleme ve Kontrol Merkezi'ne (IPAC) göre Batı Nil virüsü ilk olarak Ağustos 2002'de Kanada'ya ulaştı.
IPAC, virüsün öncelikle kuşları enfekte ettiğini ve daha sonra bu kuşların kanıyla beslenen sivrisinekler aracılığıyla insanlara yayıldığını söylüyor.
Bogoch, Kanada'da bu yıl henüz insan vakası bildirilmediğini ancak bunların genellikle yaz ortası ile sonu ve sonbahar başında görüldüğünü söyledi.
Virüsün bulaştığı kişilerin yaklaşık yüzde 70-80'i, hiçbir belirti göstermediği için virüsün kendilerinde olduğunun farkında bile olmayabilir.

Ancak bunu yapanlarda genellikle ateş, baş ağrısı, vücut ağrıları, hafif kızarıklık ve şişmiş lenf bezleri gibi belirtiler görülür.
Belirtiler genellikle enfeksiyondan iki ila 15 gün sonra ortaya çıkar.

Kanada Halk Sağlığı Kurumu, virüse yakalanan kişilerin yüzde birinden azında ciddi semptomlar ve sağlık sorunları gelişeceğini söylüyor.
PHAC, 50 yaş ve üzeri kişilerin, kanser ve kalp hastalığı gibi kronik hastalığı olanların ve bağışıklık sistemi zayıf olanların şiddetli semptomlar yaşama riskinin daha yüksek olduğunu söylüyor.
Şiddetli vakalarda, kişiler şiddetli baş ağrısı, yüksek ateş, ense sertliği, mide bulantısı veya kusma, yutma güçlüğü, uyuşukluk veya kafa karışıklığı gibi belirtilerle karşı karşıya kalabilirler.
PHAC, ağır vakalarda bilinç kaybı, koordinasyon eksikliği, kas güçsüzlüğü veya felç gibi durumların da görülebileceğini belirtiyor.
Bogoch, "Nadiren nörolojik belirtilere neden olabilir ve bu daha şiddetli olabilir" dedi.
"Beyinde iltihaplanma, beyin ve omurilik çevresinde iltihaplanma, menenjit benzeri tablo, nadiren de olsa çocuk felcini andıran felç benzeri sendromlara yol açabiliyor."
Kanada Aile Hekimleri Koleji'nin resmi yayın organı olan Kanada Aile Hekimliği, ağır hastalığı olanların yüzde 3 ila 15'inin ölebileceğini belirtiyor.
Bogoch, "Bu son derece nadir bir durum, ancak yine de gülünecek bir durum değil" dedi.
Hafif vakaların iyileşmesi genellikle bir hafta sürüyor, ancak PHAC bazı ciddi vakalarda hastalıktan aylarca hatta yıllarca sürebilecek çeşitli sağlık sorunları görülebileceğini söylüyor.
Sivrisinek ısırması sonucu Batı Nil virüsü belirtileri gösteren kişilerin derhal bir sağlık kuruluşuna başvurmaları önemle rica olunur.
Batı Nil virüsüne yakalanma riski nisan ayının ortalarında başlar ve genellikle eylül sonu veya ekim ayındaki ilk sert donlara kadar sürer.
İnsanlar için en yüksek risk dönemi temmuz ortası ile eylül başı arasında olup, sivrisinekler genellikle şafak vakti ve gün batımında daha aktif oluyor.
PHAC, dışarıdayken insanların açıkta kalan vücutlarını uzun pantolonlar, bol ve uzun kollu gömlekler, çoraplar ve şapka giyerek kapatmaları gerektiğini belirtiyor. Ayrıca, sivrisineklerin koyu renklere ilgi duyduğunu belirten PHAC, açık renkli giysiler giymeleri gerektiğini de belirtiyor.
Ayrıca, ısırıkları önlemeye yardımcı olabilen DEET veya ikaridin içeren böcek kovucuların kullanılması da tavsiye ediliyor.
Sağlık kuruluşu, Kanadalıların evlerinin yakınındaki sivrisinekleri azaltmak için evlerinin etrafındaki durgun suları ortadan kaldırmak ve pencere ve kapılarına sineklik takmak gibi adımlar atabileceklerini söylüyor.
Ancak Batı Nil bir endişe kaynağı olabilirken, Bogoch bunun Kanadalıların ister sahilde, ister bir yazlıkta, isterse de yaz kampında olsunlar yazın tadını çıkarmasını engellememesi gerektiğini söylüyor.
"Dışarıda olup mümkün olduğunca tadını çıkarmalıyız çünkü ne yazık ki kış da kapıda," dedi. "Ama bu yüzden içeride saklanmanın bir anlamı yok. Sadece dışarı çıkın, harika vakit geçirin, orada olduklarının farkında olun."