Üst düzey doktor, milyonlarca kişinin günlük olarak aldığı haplardaki gizli toksinin ani kalp krizlerine yol açtığını açıkladı

Ünlü bir kalp doktoru, ilaç kapsüllerindeki kalp krizi riskini artırabilecek sinsi kimyasalı ortaya çıkardı.

New York'taki Mount Sinai Hastanesi'nde kardiyolog olan Dr. Evan Levine, Daily Mail'e yaptığı açıklamada, plastikleri daha esnek hale getirmek için kullanılan ftalatların yumuşak jel kapsüllerde zararlı etkilere sahip olabileceğini söyledi.

Bazen plastikleştirici olarak da adlandırılan ftalatlar, plastikleri yumuşak, esnek ve daha dayanıklı hale getirir , böylece farklı şekillerde kalıplanmalarına ve çeşitli koşullara dayanmalarına olanak tanır.

Yapılan araştırmalar, kimyasal bileşiğin vücuda girdiğinde atardamarları tahriş ettiğini ve iltihaplanmaya neden olarak kalbe giden ve kalpten gelen kan akışını zorlaştırdığını gösteriyor.

Tıpta, genellikle aktif ilacın yumuşak jelatinimsi bir kabukla kaplandığı bir tür oral hap olan yumuşak jel kapsüllerde kullanılırlar.

Dr. Levine, insanları aldıkları yumuşak jel kapsül miktarını sınırlamaya çağırıyor. Bunlar genellikle ağrı kesiciler, multivitaminler, dışkı yumuşatıcılar ve öksürük ve soğuk algınlığı ilaçları için kullanılır.

Bu tür kapsülleri kaç Amerikalının kullandığı henüz bilinmemekle birlikte, ABD yumuşak jel kapsül pazarının 2022 yılında 2,14 milyar dolar değerinde olduğu tahmin ediliyor.

Bu internet sitesine yaptığı açıklamada, 'Ftalatlar iltihabı artırabilir ve kalp hastalığı riskini önemli ölçüde artırabilir' dedi.

2021 yılında yapılan bir Çevre Kirliliği araştırması, ftalat maruziyetinin kardiyovasküler hastalıktan ölme riskinin biraz daha yüksek olmasıyla ilişkili olduğunu buldu.

Bilim insanları, 2001-2010 yılları arasında 55-64 yaş aralığındaki 5 bin 300 yetişkinin idrar örneklerini analiz ederek ölüm nedenlerini takip etti.

Çalışma süresince ölen 100.000 kişi arasında, idrarlarında yüksek seviyede ftalat bulunanların kalp hastalığından ölme ihtimalinin daha yüksek olduğu ortaya çıktı.

Bilim insanları, ftalat maruziyeti ile kalp sorunları arasındaki kesin ilişkinin anlaşılması için daha fazla araştırmaya ihtiyaç duyulduğunu belirtti.

Ancak Dr. Levine'e göre, ftalatlara maruz kalmak -özellikle haplar yoluyla- kalbe kan sağlayan atardamar duvarlarında şişme ve tahrişe neden olabilir, bu da atardamarların daralmasına veya sertleşmesine, potansiyel olarak tıkanmalara veya anevrizmalara -bir kan damarının duvarında balonlaşmaya- yol açabilir.

Genellikle kolesterol ve diğer maddelerin atardamar duvarlarında plak oluşturarak birikmesiyle oluşur, ancak ftalatların aşırı alımı da bu iltihaplanmaya yol açabilir.

Uzmanlar kimyasalların aynı zamanda vücuttaki molekül dengesizliğinden kaynaklanan bir tür hücre ve doku hasarı olan oksidatif strese de yol açtığını iddia ediyor.

Bu durum kalp hücrelerinde hasara yol açarak, işlevlerini bozabilir ve iltihaplanmaya neden olabilir, ayrıca atardamar duvarlarını sertleştirebilir ve kalp krizi riskini artırabilir.

Ayrıca ftalatlar kolesterol seviyelerini olumsuz etkileyebilir ve kalp krizlerine neden olduğu bilinen bir yağ türü olan trigliseritlerin ve organdaki düşük yoğunluklu lipoproteinlerin seviyelerini artırabilir; bu da kişiyi felç ve kalp hastalıklarına karşı daha duyarlı hale getirebilir.