Amazon'u eşsiz bir şekilde fotoğraflayan, dünyanın en büyük fotoğrafçılarından Sebastião Salgado hayatını kaybetti.

Brezilyalı fotoğrafçı ve çevreci Sebastião Salgado, 81 yaşında Paris'te öldü. Uzaklardaki doğal hazinelerden insan felaketlerine kadar gezegenin en iyi ve en kötü yönlerini, güzelliği bağlılıkla birleştiren ve siyah-beyazı ustalıkla işleyen benzersiz bir belgesel tarzıyla ölümsüzleştirmek için elli yıl harcadı.

Brezilya'da eşiyle birlikte kurduğu Terra Enstitüsü'ne göre, dünyanın dört bir yanındaki yaban hayatını, manzaraları ve insanları tasvir eden geniş kapsamlı çalışmalarıyla ünlü sanatçı, geçen cuma günü 81 yaşında hayatını kaybetti.

Kurumun Instagram hesabından yapılan paylaşımda, "Kurucumuz, akıl hocamız ve ebedi ilham kaynağımız Sebastião Salgado'nun vefatını büyük bir üzüntüyle duyuruyoruz" ifadelerine yer verildi.

Sebastiao Salgado

EFE

Üyesi olduğu Fransız Güzel Sanatlar Akademisi de aynı konuda açıklama yaptı. "Sebastião Salgado'nun ölümünü duyurmaktan derin bir üzüntü duyuyoruz" ifadelerini kullanan Salgado, kendisini "insanlık durumuna ve gezegenin durumuna dair büyük bir tanık" olarak tanımladı.

Brezilya Devlet Başkanı Luiz Inácio Lula da Silva, fotoğrafçı Sebastiao Salgado'ya övgüde bulunarak, onu "dünyanın tanıdığı en büyük ve en iyi fotoğrafçılardan biri, hatta en büyüğü" olarak nitelendirdi.

Dünyanın en büyük fotoğrafçılarından Sebastião Salgado , 8 Şubat 1944'te Brezilya'nın Minas Gerais Eyaleti'ne bağlı Aimorés'te doğdu, insani ve toplumsal konulara odaklanan çalışmalarıyla tanınan uluslararası üne sahip bir fotoğrafçıydı. Ekonomi mezunu olan Salgado, ilk başlarda ekonomi alanında çalıştı ancak 1973'te fotoğrafçılığa yönelmeye karar verdi. Bu geçiş, onun dokunaklı insan durumlarını belgelemesine ve çoğunlukla göz ardı edilen topluluklara ses vermesine olanak tanıdı.

Siyah beyaz fotoğraflarıyla dünya çapında ün kazanan sanatçının "İşçiler" sergisi 60'tan fazla müzede sergilendi. Salgado, 1994 yılında fotoğraflarını dağıtmak için eşi mimar Lélia Wanick ile birlikte kendi ajansını kurdu: Amazonas images.

Fotoğrafçının kendisi siyah beyaz fotoğrafçılığı seçmesini şöyle açıklamıştır: "Dünyada hiçbir şey siyah beyaz değildir. Ancak bu renk yelpazesinin tamamını gri tonlarına dönüştürmek, rengi tamamen soyutlamama ve fotoğrafta ilgi duyduğum noktaya odaklanmama olanak sağladı. O andan itibaren, her şeyi gerçekten siyah beyaz görmeye başladım."

Sebastiao Salgado

Sebastiao Salgado

1993-1999 yılları arasında, "Exodus" ve "Exodus Çocuklarının Portreleri"nin ortaya çıkmasına neden olan, insanların kitlesel olarak yerlerinden edilmesinin küresel olgusuna odaklandı. Her iki kitap da 2000 yılında yayımlandı ve dünya çapında başarı kazandı.

Salgado bir röportajında ​​şunları söyledi: "Bitmiştim. Savaşlardan kaçan mültecileri fotoğraflayarak yedi yıl geçirdim. 1994'te Kongo'daki Goma'daki mülteci kamplarında her gün 12.000 Ruandalı ölüyordu. Oradaydım. Ruanda'da gördüklerim o kadar vahşiydi ki fotoğrafçılığı bıraktım."

İyileşmek için Brezilya'ya döndü ve burada ailesinin çiftliğinde yaşanan değişimlerden çok etkilendi. Daha önce kara alanının yarısını kaplayan ormanlık alan, yüzde 1'in altına düştü. Lélia ve Sebastião Salgado daha sonra bölgeyi yeniden ağaçlandırma çabalarına başladı.

1998 yılında 680 hektarlık alanı tabiat koruma alanına dönüştürüp Terra Enstitüsü'nü kurarak 2,7 milyon ağaç dikmeyi başardılar. Bu deneyimin ardından tekrar kameraya döndü ve manzara fotoğrafçılığına yöneldi.

Sebastiao Salgado

Sebastiao Salgado