Gazze'deki kıtlık 'en kötü senaryoya' ulaştı: Yarım milyon insan 'felaket' durumunda

Bölgeye gıda sevkiyatının az olmasının yanı sıra, 12 Temmuz'da yürürlüğe giren bölgede balıkçılık yasağı, kendi gıdasını yetiştirip hasat etmenin imkânsızlığı ve yılbaşından bu yana fiyatlarda görülen üssel artış da var: Birleşmiş Milletler'e bağlı Dünya Gıda Programı'nın (WFP) verilerine göre , Şubat ayından bu yana un fiyatında %5600, şeker fiyatında %4600 ve pirinç fiyatında %2150 artış yaşandı.

BM , krizi hafifletmek için günde 500 ila 600 yardım kamyonunun gerekli olduğunu tahmin ediyor (geçtiğimiz yılın Mayıs ayında Gazze'ye her gün 5.000'den fazla yardım kamyonu girmişti), ancak insani yardımların dağıtım şekli bölgedeki kıtlığı daha da kötüleştiriyor. Genel Sekreter António Guterres, durumu "insani bir kabus" olarak nitelendirerek, kısıtlamaların derhal hafifletilmesi ve acil ateşkes çağrısında bulundu.

Öte yandan, Binyamin Netanyahu liderliğindeki İsrail hükümeti, Gazze'de kıtlık olduğunu inkar etmeye devam ediyor ve "açlık politikası" olmadığını iddia ediyor.

Mart ayından bu yana uygulanan ablukaya rağmen İsrail, Mayıs ayı sonlarında sınırlı sayıda insani yardımın girişine izin vermeye başladı ve Gazze İnsani Yardım Vakfı (GHF) aracılığıyla insani yardım dağıtımını organize etti. Bu çözüm, Netanyahu hükümetinin Hamas tarafından Gazze'ye yapılan yardımların yönlendirildiği yönündeki suçlamaları ve BM'nin Gazze'ye yönelik insani müdahalesinin başarısız olması üzerine oluşturulmuştu.

IPC, geçen Salı günü yayınladığı raporda, acil önlem alınmadığı takdirde ölü sayısının katlanarak artmaya devam edeceği konusunda uyarıyor. Endekste, "Harekete geçilmemesi durumunda Gazze Şeridi'nin büyük bölümünde yaygın ölümler yaşanacak" uyarısı yapılıyor.