'İtalya'nın Madeleine McCann'i'nde çığır açan gelişme - 'Benzer kız' için DNA testi istendi

Bir hakim, yaklaşık 30 yıl önce bir aile pikniği sırasında kaybolan bir kız çocuğu olup olmadığının belirlenmesi için bir kadının DNA testinden geçmesine karar verdi.
Ağustos 1996'da Catello Celentano ailesiyle Napoli'de tatildeyken, üç yaşındaki kızı Angela, arkadaşlarının hamakta sallanmasına izin vermemesi nedeniyle sinirlenerek yanına koştu.
Bu, onun onu son görüşü oldu; bir anlığına bakışlarını kaçırdıktan sonra kadın ortadan kayboldu.
Madeleine McCann'in kaybolmasıyla karşılaştırılan dava, Angela'nın ailesini onun hâlâ hayatta olabileceğine dair herhangi bir işaret beklemeye bıraktı.
İtalyan kadın Vincenza Trentinella, Angela'nın İstanbul yakınlarındaki Büyükada'da babası olduğuna inandığı bir adamla yaşadığını polise bildirdi.
Bu bilginin kendisine, itiraf sırasında kendisine açıklandığını iddia eden ölmekte olan bir rahip tarafından verildiğini ileri sürdü.
Trentinella, Türkiye'ye gittiğini ve Angela ve onu kaçırdığı iddia edilen kişiyle görüştüğünü belirtti.
İtalyan polisi şimdi Türk yetkililerle işbirliği yaparak davayı yeniden ele alıyor.
İlk soruşturma, Türk yetkililerin, kendisini gazi olarak tanıtan Fahfi Bey isimli şahıs için sahte bir numara alması ve konuyu daha fazla araştırmamaya karar vermesi üzerine çıkmaza girdi.
Yargıç Federica Colucci, Bayan Trentinella'nın verdiği fotoğrafların Angela'ya çarpıcı biçimde benzeyen bir kadını göstermesinin ardından Türk öncülüğünde yeni soruşturmalar yapılmasını talep etti. Türkiye'deki tanıklarla iletişime geçilecek ve bu kadının gerçekten Angela olup olmadığını belirlemek için çaba gösterilecek.
Napoli Savcılığı'nın davanın kapatılmasını tavsiye etmesine rağmen, Yargıç Colucci, kadının bulunması halinde DNA testi yapılmasına izin verdi.
Kadının Angela olma ihtimalini tartışırken Bayan Trentinella Corriere del Mezzogiorno'ya şunları söyledi: "Onunla tanıştığımda annesine ve kız kardeşine çok benzediğini gördüm. Ancak DNA tüm şüpheleri ortadan kaldıracaktır."
Angela'nın ailesi, yıllar boyunca sayısız isimsiz ihbarı takip etti ve bu ihbarlar onları Meksika, Güney Afrika ve Venezuela gibi dünyanın dört bir yanındaki ülkelere götürdü. Bu ülkelerde çok sayıda DNA testi yapıldı ancak sonuç alınamadı.
Angela'nın babası, uzun süren arayışında daha önce şöyle demişti: "Kızımın öldüğünden emin olana kadar, ağlayabileceğim bir bedenim olana kadar, onu canlı olarak aramaya devam edeceğim. Dünyanın sonuna gitmem gerekse bile."
Daily Express