Kamu hastanelerinde ücretsiz otopark: Çifte cezaya son

Pellegrin Hastanesi'nin otoparkı "dolu" olarak ilan ediliyor. Yine de, bu Çarşamba, 5 Kasım sabahı saat 11:00'de, arabalar hâlâ yer bulmak için bariyerin önünden geçiyor. Bir şoför camını indirirken ironik bir şekilde, "Belki bir tesadüf eseri işe yarar..." diyor. "Médoc bölgesinden kontrol için geliyorum; yılda iki üç kez geliyorum. Ve her zaman aynı hikaye: Ücretli bir yer bulana kadar otoparkta en az on beş dakika beklemeniz gerekiyor ve inanın bana, buraya eğlenmek için gelmedim!"

Bordeaux Üniversitesi Hastanesi'nin Pellegrin Hastanesi'ndeki otopark alanı kısıtlı ve pahalı... tabii sabah 8:00'den önce varmazsanız. Rémy, arabaların arasında yürüyor, bir elinde 4 yaşındaki oğlu, diğer elinde hediye paketiyle. "20 aylık kızımı görmeye geldim; ameliyattan yeni çıktı." Belli ki o da pek mutlu değil, gerçi şu anda en büyük endişesi cüzdanından ziyade kızının sağlığı. "Yer bulmamız 45 dakika sürdü ve çocuk hastanesinin karşı tarafında, en uçtaki otoparka park ettik. Her gün geliyorum; küçük kızımla vakit geçirmek için işten bir hafta izin aldım ve günlük park ücreti 15 avro."

"Oğlum hastanede yatarken her gün oradaydık ve parasını ödedik. Hakaret üstüne hakaret eklemek bana saçma geliyor!"

Bir araba park etmiş ve ikinci boş park yerine tecavüz etmiş -bu saatte nadir görülen bir durum- ve bu da diğer sürücüyü öfkelendiriyor. Gerçekte ise tekerlekli sandalyedeki genç bir kız araçtan inmekte zorlanıyor. Öfkeli annesi kendini şöyle savunuyor: "Burası engelli olmayan zenginler için bir otopark. Başka seçeneğimiz yoktu. Engelli park yerleri nerede?" 2012 yılında, Bordeaux Üniversitesi Hastanesi'nin Pellegrin şubesi, otoparkının anahtarlarını Vinci Park'a (2015'te Indigo oldu) devretti ve bunun haklı bir nedeni vardı: ücretsiz otopark, terk edilmiş arabaların biriktiği kanunsuz bir bölge haline gelmişti ve tramvayın gelişiyle birlikte, yolcular burayı park et-devam et olarak kullanmaya başlamıştı. Devlet hastanesi arazisi içinde park etmek imkânsız bir görev haline gelmişti.

Ücretsiz mi kalsın?

Ekim ayı sonunda, Boyun Eğmeyen Fransa (LFI), Sosyalist Parti (PS) ve Ulusal Birlik (RN) milletvekilleri, kamu hastanelerinde ücretsiz park yeri konusunda daha önce hiç görülmemiş bir tartışma başlattı. Bordeaux'da 2012 yılında park ücreti saat başına 1,50 avroydu. Şimdi ise ilk otuz dakika ücretsizken (ki bu anlamsız, çünkü kimse sadece otuz dakikalığına hastaneye gelmez), her ziyaretçi saat başına 2,60 avro ödemek zorunda. Öfke giderek büyüyor. İşte oğluna randevusuna eşlik etmek için gelen Cédric. "Tom, Pellegrin Hastanesi'nde ameliyat oldu; kontrol için buradayız. Bayonne'dan geldik. Hastanede yattığı süre boyunca her gün buradaydık ve para ödüyorduk: Hakaret üstüne hakaret eklemek saçma geliyor!"

"Zaten hastalık ve zorluklarla karşı karşıya olan hastalara ve ailelerine yüklenen haksız bir yük"

Aynı Çarşamba günü otoparkta, karısı on gündür yoğun bakımda olan Jacques, Bordeaux banliyölerindeki Bassens'den geldiği için otoparka 100 avro harcadığını belirtti. Doğumhanenin önünde, doğum yapmasına sadece birkaç gün kala bir çift tramvayı tercih etmişti. "Doğumu nasıl halledeceğiz? Arabayla gelmek tek seçenek: bir park yeri bulmak, gerektiği kadar kalmak. Bir gün, bir gece. Kapana kısılmış durumdayız." Peki ya kemoterapi gören hastalar veya diyalizdeki diyabet hastaları? Üniversite Hastanesi'ndeki SUD-Santé sendikası, "zaten hastalık ve maddi zorluklarla karşı karşıya olan hastalar ve ailelerine yüklenen haksız bir yük" nedeniyle tüm hastane alanlarında ücretsiz otopark talep eden bir çevrimiçi imza kampanyası başlattı.

Bordeaux'da Üniversite Hastanesi'ne her gün 25.000 araç girip çıkıyor. Bu sorundan etkilenen kullanıcı temsilcisi Marie Laurent-Daspas, "Belirli koşullar altında Sağlık Sigortası'ndan teminat almak bazen mümkün, ancak bu hala çok sınırlı ve insanlar bunun pek farkında değil." diyor.

Otopark sorunu, ücretsiz park kartına sahip olsalar bile her zaman yer bulamayan hastane çalışanlarını da etkiliyor. Örneğin Armelle, otoparkta yer açılmasını arabasında bekliyor: "Bu yüzden sık sık işe geç kalıyorum," diyor bezgin bir şekilde. "Bir saat erken gelmem gerekiyor ve sonra arabayla dolaşıyorum."

Peki diğerleri bunu nasıl yapıyor?